Her Kriptopara Yatırımcısının Bilmesi Gereken 12 Terim

kripto para terimleri

İster borsada, ister günlük alım satım Forex’te veya kriptopara piyasasında yeni olun, kulağa alışılmadık gelebilecek birçok yeni terim duyacaksınız.

FOMO, ROI, ATH, HODL… 

Bunlar ne anlama geliyor?

Al-Sat yapmanın ve yatırımın kendi dilleri vardır ve tüm bu yeni terimleri öğrenmek ilk anda biraz göz korkutucu olabilir. Ancak yine de içinde bulunduğunuz piyasayı tam olarak anlamanız, başınıza gelebilecek bazı küçük kazaların baştan kontrol altında tutulmasına yardımcı olabilir.

Bu yazıda, kriptopara yatırımcıları için bilinmesi gereken en önemli terimlerin bazılarını derledik.

1. FUD – (Fear Uncertainty and Doubt – Korku, Belirsizlik ve Şüphe)

Tam olarak bir ticaret terimi olmasa da, FUD terimi finansal piyasalar bağlamında kullanılır. FUD, belirli bir şirketin, projenin ya da ürünün itibarını yanlış bilgiler ile sarsmak anlamını taşımaktadır. Amaç, korku aşılamak ve bir şekilde avantaj elde etmektir. FUD etkisi ile kişiler düşecek olan coinden dahi para kazanabilirler.

Tabii FUD terimi kendisine kriptopara piyasalarında oldukça geniş bir yer bulmuştur. Maalesef henüz regülasyonlara tabii tutulmamış olan kriptopara piyasası, bazı FUD senaryolarından inanılması güç olacak kadar fazla etkilenmektedir.

Çoğu durumda, yatırımcılar bir varlığa kısa bir pozisyon girebilir (short) ve pozisyon oluştuğunda potansiyel olarak zararlı veya yanıltıcı haberler yayınlayabilir. Bu şekilde, açığa satış veya satım opsiyonları satın alarak büyük karlar elde edilebilir.

Ayrıca önceden OTC anlaşmalarla kendilerini konumlandırabilirler.

Çoğu FUD senaryolarının asılsız olduğu ekipler tarafından açıklanıyor. Ancak az da olsa bazen bu senaryoların aslında doğru oldukları ortaya çıkıyor.

Bu durumda dikkat edilmesi gereken konu, kendi kararlarınızı verirken elinizden geldiği kadar çok okuyup olatları anlamlandırmaya çalışmanızdır.

2. FOMO – (Fear Of Missing Out – Kaybetme Korkusu)

FOMO, yatırımcıların kar fırsatını kaçırma korkusuyla bir tokenı satın almak için akın ettiklerinde hissettikleri duygudur.

Basitçe söylemek gerekirse, almak istediğiniz tokenın fiyatı yükselmeye başladığında istediğiniz kadar alamayacağınızı düşünerek bir an önce ve sağlıklı bir şekilde düşünemeden satın alma işlemini gerçekleştirmeniz FOMO’ya bir örnektir.

Sağlıksız bir düşünce ile alınmaya başlanan tokenın fiyatı, çok kişinin FOMO’ay kapılması halinde parabolik bir şekilde çıkmaya başlayacaktır.

Aşırı piyasa koşullarının piyasaların olağan kurallarını değiştirebilir. FOMO’ya kapılanların hızlı bir şekilde başka tokenlara yönelmesi de tüm bu durumlardan bihaber olan görece yeni ya da deneyimsiz al-sat yapanların terste kalmasına sebebiyet verebilir.

FOMO, sosyal medya uygulamaları tasarlanırken de yaygın olarak kullanılır. Sosyal medya zaman tünellerindeki gönderileri kesinlikle kronolojik sırayla görüntülemenin neden daha zor olduğunu hiç merak ettiniz mi? Bu aynı zamanda FOMO ile de ilgilidir. Kullanıcılar son girişlerinden bu yana tüm gönderileri kontrol edebilselerdi, en son gönderilerin tümünü gördükleri hissine kapılırlardı.

Zaman çizelgesinde kasıtlı olarak eski ve yeni gönderileri karıştırarak, sosyal medya platformları kullanıcılara FOMO aşılamayı amaçlamaktadır. Bu şekilde, kullanıcılar önemli bir şeyi kaçırdıklarından korkarak uygulamalarını tekrar tekrar kontrol etmeye devam ederler.

3. HODL

Aslında “hold” yani tutmak, satmamak manasına gelir. Bitcointalk’ta içkiyi fazla kaçırmış bir kullanıcının “I am HODLING” adı ile açtığı başlık sonucu fenomen haline gelmiştir. Başlığı açan kullanıcı marketin kötü gidişatından dolayı “I am HOLDING” yani “Ben satmıyorum, elimdekileri tutuyorum” demek isterken “I am HODLING” yazmasından kaynaklı sevimli bir hatadır. HODL kelimesi o günden sonra çok sevildi ve çok kullanılan bir terim oldu. Orjinal başlığa buradan erişebilirsiniz.

HODL stratejisi, klasik borsalardaki Al ve Beklet stratejisi ile paralellik göstermektedir. Burada amaç görece henüz değerini bulamamış olan projelere ait olan tokenları alıp çok uzun süre bekletmektir. Bu stratejinin başarısı her zaman ispatlanmaktadır.

Son beş yılda her hafta sadece $10’lık BTC almış olsaydınız, orijinal yatırımınızın yaklaşık 7 katı oranında kazançlı olurdunuz.

4. BUIDL

BUIDL, HODL‘nin bir türev terimidir. Genellikle fiyat dalgalanmalarından bağımsız olarak inşa etmeye devam eden birimi endüstrisinin katılımcılarını tanımlar.

Ana fikir, endüstrisinin gerçek inananlarının acımasız ayı piyasalarından bağımsız olarak ekosistemi inşa etmeye devam etmesidir. Bu anlamda BUIDLlar, blockchain ve kriptopara birimlerinin dünyaya neler getirebileceğini gerçekten önemsiyor ve bu hedef için aktif olarak çalışıyorlar.

BUIDL, kripto para birimlerinin aslında sadece spekülasyonla ilgili olmadığını anlatan, aynı zamanda bu teknolojiyi kitlelere ulaştırmayı amaçlayan bir zihniyettir.

Bir başka deyişle BUIDL, fiyat bağımsız geliştirme yapan ekiplerin sahip olduğu bir ünvan olarak adlandırılabilir.

5. SAFU

Binance CEO’su Changpeng Zhao (CZ) bir plansız bakımın uzaması sonucunda Binance borsasında yatırımı olan kişilere yönelik Yatırımlar Güvende – Funds are SAFE açıklamasını yaparken dilinin sürçmesi sonucu meydana gelmiş bir terimdir.

Açıklamanın yapıldığı video kısa zamanda viral oldu. Bunun yanında Binance ise alım-satım ücretlerinin %10’u ile finanse ettiği bir acil durum sigorta fonu olan SAFU‘yu hayata geçirdi. Böylelikle Binance’in herhangi bir sebepten ötürü işlem yapamaması durumunda tüm yatırımcıların en azından belirli bir miktardaki yatırımları iade edilebilecek.

Binance‘de işlem yapan kişiler oldukça sık bir şekilde Funds Are SAFU açıklamasını duyabilir 🙂

6. ROI – (Return of Investment – Getirisi)

Yatırım Getirisi (ROI), bir yatırımın performansını ölçmenin bir yoludur. ROI, bir yatırımın getirisini orijinal maliyete göre ölçer. Ayrıca, farklı yatırımların performansını karşılaştırmanın uygun bir yoludur.

Yatırım getirisini aşağıdaki örnekte olduğu gibi hesaplayabilirsiniz.

Basitçe; yatırımın cari değerini alırsınız ve yatırımın orijinal maliyetini çıkarırsınız. Sonra bu sayıyı orijinal maliyete bölersiniz.

YG = (Mevcut Değer – Orijinal Maliyet) / Orijinal Maliyet

Diyelim ki Bitcoin’i 6000 dolardan satın aldınız. Bitcoin’in şu anki piyasa fiyatı ise 8.000 dolar.

YG = (8000-6000) / 6000

YG = 0,33

Bu, orijinal yatırımınızdan %33 daha fazla olduğunuz anlamına gelir. Daha doğru bir resim elde etmek için ödemeniz gereken aracı ücretlerini de hesaba katabilirsiniz.

7. ATH – (All Time High – En Yüksek Değer)

Muhtemelen bunu açıklamaya gerek yok, değil mi?

Tüm Zamanların En Yüksek Değeri, bir varlığın kaydedilen en yüksek fiyatıdır. Örneğin, 2017 boğa piyasasında Bitcoin’in ATH’si Binance‘deki BTC/USDT çiftinde 19.798,86 USDT idi. Bu, Bitcoin’in bu piyasa çiftinde işlem gördüğü en yüksek fiyat olduğu anlamına gelir.

Tüm Zamanların Zirvesine ulaşan bir varlığın zorlayıcı bir yönü, satın alan hemen hemen herkesin kâr elde ettiği fikridir. Bir varlık uzun süreli bir ayı piyasasındaysa, zararda olan bir çok yatırımcı, pozisyonları kâra dönüştüğü anda muhtemelen piyasadan çıkmak isteyecektir.

8. ATL – (All Time Low – En Düşük Değer)

ATH’nin tam tersi.

Bir varlığın fiyatının tüm zamanların en düşük değerine ulaşması anlamını taşır.

9. DYOR – (Do Your Own Research – Kendi Araştırmanızı Yapın)

Finansal piyasalar söz konusu olduğunda, DYOR, Temel Analiz (FA) ile yakından ilgili bir terimdir. Bu, yatırımcıların yatırımları için kendi araştırmalarını yapmaları anlamına gelir. Güvenme, doğrula, kripto para piyasalarında benzer anlamlarla yaygın olarak kullanılan bir ifadedir.

Başkasının söylediklerine körü körüne inanmak yerine kendi araştırmanızı kendinizin yapması gerektiğini anlatır.

Finansal piyasalarda başarılı olmak isteyen herkesin kendi ticaret stratejilerini belirlemesi gerekecektir.

Farklı fikirler, farklı stratejilere uyum sağlayabilir ve başarılı al-satcıların ve yatırımcıların çılgınca farklı stratejileri olacaktır. Ana fikir, hepsinin kendi araştırmalarını yaptıkları, kendi sonuçlarına vardıkları ve bu sonuçlara dayanarak yatırım kararlarını verdikleridir.

10. DD – (Due Diligence – Durum Tespit Süreci)

Durum tespiti (DD) bir şekilde DYOR ile ilgilidir. Rasyonel bir kişinin veya bir işletmenin başka bir tarafla anlaşmaya varmadan önce yapması beklenen soruşturma ve bakımı ifade eder.

Rasyonel ticari kuruluşlar bir anlaşmaya vardıklarında, birbirleriyle ilgili durum tespiti yapmaları beklenir. Neden? Herhangi bir mantıklı aktör, anlaşmada herhangi bir potansiyel tehlike işareti olmadığından emin olmak ister. Aksi takdirde, potansiyel riskleri beklenen faydalarla karşılaştıramazlar.

Amerikan filmlerinden sıkça duyduğumuz, defterleri görelim ibaresi buna bir örnektir.

Aynı şey kriptopara yatırımları için de geçerlidir. Yatırımcılar potansiyel yatırımları araştırırken, tüm riskleri dikkate alabilmelerini sağlamak için proje üzerinde kendi durum tespiti yapmaları gerekir. Aksi takdirde, yatırım kararlarını kontrol edemezler ve yanlış seçimler yapabilirler.

11. AML – (Anti Money Laundering – Kara Para Aklamayı Önleme)

Kara Para Aklamayı Önleme (AML), suçluların yasadışı yollarla elde ettikleri parayı meşru gelir olarak gizlemelerini engellemeyi amaçlayan bir dizi düzenleme, yasa ve prosedür anlamına gelir.

AML prosedürleri, suçluların paralarını saklayarak veya meşru kaynaklardan geliyormuş gibi gizleyerek paralarını aklamalarını çok daha zor hale getirir.

Suçlular her zaman fonlarının gerçek kaynağını gizlemenin yollarını arayacaktır. Finansal piyasaların karmaşıklığı nedeniyle, bunu yapmanın birçok farklı yolu olabilir. Türev ürünlerden oluşan türev ürünler ve diğer karmaşık piyasa işlemleri, gerçek fon kaynağının izini sürmeyi oldukça zorlaştırabilir.

AML düzenlemeleri, bankalar gibi finans kuruluşlarının müşterilerinin işlemlerini izlemesini ve şüpheli etkinlikleri rapor etmesini gerektirir. Bu şekilde, suçluların yasa dışı yoldan elde edilen fonları aklamaktan kurtulma olasılıkları daha düşüktür. Kriptopara piyasası da kara para aklamayı önleme önlemlerine tabiidir.

12. KYC – (Know Your Customer – Müşterini Tanı)

Borsalar ve ticaret platformları ulusal ve uluslararası kurallara uymak zorundadır. Örneğin, New York Borsası (NYSE) ve NASDAQ, Amerika Birleşik Devletleri hükümeti tarafından belirlenen düzenlemelere uymak zorundadır.

Müşterinizi Tanıyın (KYC) yönergeleri, finansal araçların alım satımını kolaylaştıran kurumların müşterilerinin kimliğini doğrulamasını sağlar.

Bu neden önemli? Bunun arkasındaki temel neden, kara para aklama riskini en aza indirmektir. Ek olarak, KYC düzenlemeleri yalnızca finans sektörünün katılımcıları için geçerli değildir. Diğer birçok bölüm de bu yönergelere uymak zorundadır. KYC yönergeleri genellikle çok daha geniş bir Kara Para Aklamayı Önleme (AML) politikasının bir parçasıdır.

Basitçe, kimlik ya da pasaport fotoğrafınız ile selfie çekilmeniz ve bu fotoğrafı borsaya iletmeniz bir KYC adımıdır.

GIF’ler ve Poster kaynak: Google

BİR CEVAP YAZ

Lütfen yorumunuzu girin
Lütfen Adınızı Girin